28 Mayıs 2016 Cumartesi

Detaylı kontroller için kan verme

Görevli ile sözleştiğimiz gibi 26 Mayıs günü iş çıkışı sonrası İzmit Yahyakaptan Kızılay Kan Merkezinde buluştuk ve tanıştık. Görevliler benden 4 küçük tüp daha kan aldılar. Yetkili olan arkadaş ile daha çok detay konuşmaya başladık. Bu sürecin 1-2 ayda bitebileceği gibi hastanın durummuna ve doktorun kararına göre 3-4 aya da uzayabileceğini belirtti. Hasta ve hasta yakınlarının bu süreçte daha haberi olmuyormuş. Ben kanımda daha detaylı çalışma yapıldıktan ve hastanın doktoru uygundur kararı verdikten sonra hasta eşleşme olduğu konusunda bilgilendiriliyormuş. Hasta bilgilendirilidikten sonra vazgeçmenin hasta için çok kötü sonuçlar doğurabileceğini belirttiler. Bu nedenle eğer vazgeçeceksem bu aşamada vazgeçmem gerektiğini yoksa sonrasında hem kendi psikolojim için hemde hasta için büyük yıkım olacağını anlattılar bana.

Benim vazgeçmek gibi bir niyetim yok tabiki. Kanımı verdim ve beklemeye başladım. Bakalım süreç nasıl gelişecek.

İlk bildirim yapılırken Sağlık Bakanlığından Kızılay'a şu barkod numaralı bağışçının şu yaş ve şu cinsiyette biri ile 10 da küsür oranında eşleşmenin olduğunu belirten bir mail geliyormuş. Yani Sağlık bakanlığı benim kimliğimi bilmiyor Kızılay'da hastanın kimliğini bilmiyor. Böylelikle bağışçı vazgeçerse hasta ile bağışçı arasında bir tampon oluyorlar.

İlk haber

23 Mayıs 2016 tarihinde yani kaydımı yaptırdıktan hemen hemen 1 yıl sonra öğlen saatlerinde bir telefon aldım. Arayan kişi Kızılay'ın kök hücre nakli konusunda bölgedeki yetkilisi olduğunu benim geçtiğimiz hafta kan verdiğimi ve ayrıca 1 yıl kadar öncede kök hücre için örnek verdiğimi belirterek 2002 doğumlu bir çocuk ile 10 da 10 uyuşmam olduğunu ve kabul etmem durumunda gerekli prosedürsel ve kontroller için süreci başlatabileceğimizi belirtti. Süreç ve prosedürlerle ilgili bana süreçle ilgili bayağı detaylı bilgiler verdi. 25 Mayıs günü buluşarak detaylı çalışılacak kan örnekleri alımını gerçekleştireceğimize dair sözleştik ve telefonu kapattık. Ben telefonda birkaç kez ağlamaklı oldum ve o gün öğleden sonra hiçbir iş yapamadım. Konu ile ilgili kendi müdürümü ve insan kaynaklarını bilgilendirdim. Ama içim içime sığmıyordu. Eşime, ablama ve şirketteki çok yakın 2 arkadaşımada durumu anlattım ve kimseye söylememelerini istedim. O gece yattığımda 3'e kadar gözüme uyku girmedi. Bu uykusuzluk herhangi bir korku, çekinceden dolayı değil, benden 23 yaş küçük bir insana hayat verebilecek olmanın verdiği değişik duygudan dolayı idi.

İlk karar

Kök hücre donörlüğü ile ilgili ilk bilgiye Kızılay'a kan bağışı yapmaya gittiğim sırada gördüğüm yandaki afiş ile ulaştım. Benden kan alınmaya başlayan hemşireye nasıl olduğunu sordum. Normal kan testi verir gibi 8ml bir tüpe kan aldıklarını ve bir form doldurmam gerektiğini söyledi. Ben bu bağışı yapmak istediğimi söyledim. Hemşire formu doldurabileceğini kanıda bağış yapıldığı sırada alabileceğini ve böylelikle bir daha damar yolu açmak gerekmeyeceğini söyledi. Sağolsun formu doldurdu, kanı aldı ve bende kan bağışı sonunda imzayı attım. Hemşire eşleşmenin çok zor olduğunu ama yinede olabileceğini belirtti. Ben o bağıştan sonra 1 kez kan kanserli hastalara verilmek üzere trombosit (beyaz kan) 1 kezde normal kan bağışı yaptım. 

İlk yayın

Hayatımda yeni bir sayfa açtığım bu günlerde ileride bunları okuyacaklara akılarına takılabilecek önemli bilgileri, kök hücre donörü olarak yaşadığım ve yaşayacağım deneyimleri burada insanlarla paylaşarak bir hayat kurtarmanın yolculuğuna girdiğimiz bugünlerimizi satırlara dökmek istedim.

Önce biraz kendimden bahsedeyim. 1978 yılında doğdum. Yüksel okul mezunuyum. Özel bir şirkette çalışıyorum. Nakil gerçekleşmeden kimliğimi şimdilik açıklamayacağım ama nakil gerçekleştikten ve kardeşimizin hayatı kurtulduktan sonra istenen tüm bilgileri paylaşacağım.